Devrecar Car Rental
KAPAT

Muğla Tarihi ve Gezilecek Yerler

Muğla Türkiye'nin bir ili ve en kalabalık yirmi dördüncü şehri. Ege Bölgesi'nde, topraklarının küçük bir kısmı Akdeniz Bölgesi içine giren, Ortaca, Dalaman, Köyceğiz, Fethiye, Marmaris, Milas, Datça ve Bodrum gibi tatil yöreleri ile ünlü bir yerleşim yeridir.
Muğla İlinin konumu, turistler için gezilecek noktaların en iyi varış noktalarından biri haline getiriyor. Muğla şehrine ulaşmak çok kolaydır. Bunun için doğrudan Bodrum havaalanına veya Dalaman Havalimanına havayolu ile gelmeniz yeterli. Bodrum havalimanı araç kiralama veya Dalaman havaalanı araç kiralama ofisimizden temin edeceğiniz araçlarla Muğla ilinin tüm görsel harikalarına ulaşabilir, oradan da otelinize veya istediğiniz noktaya varabilirsiniz. Tatilin sonunda kiraladığınız aracı aşağıda belirteceğimiz firmamıza ait lokasyonlara bırakabilirsiniz.
Muğla seyahatleriniz için web sitemiz aracılığıyla online rezervasyon yapabilir veya +90 232 251 23 13 numaralı Müşteri hizmetlerini arayarak telefon ile rezervasyonunuzu gerçekleştirebilirsiniz. Her türlü soru ve önerileriniz için sitemizin iletişim sayfasından bize ulaşabilirsiniz.

Kapıdağı Yarımadası

Dalaman'ın hemen hemen her yerinde tarihi kalıntılara rastlayabilirsiniz. Kapıdağı Yarımadası, Şerefler, Kayadibi, Çöğmen, Gürleyik ve Bozbel mahalleleri, yoğun bir şekilde bulunan tarihi kalıntıların öne çıktığı yerlerdir. Kaya mezarları, kaleler, su sarnıçları, türbeler, antik şehirler, köprüler ve tarihi su değirmenleri görmek mümkündür.

Hippokome Antik Kenti

Hippokome'nin kelime anlamı eski Karya dilinde At Şehri anlamına gelmektedir. Hippokome şehrinin, yapılan kazılar sonucunda, Dalaman'a 30 km mesafede bulunan Çöğmen Köyü, İt Asarı mevkiinde bir tepeye kurulduğu tespit edilmiştir. Şehrin güney doğusundaki kayalıklarda 6 adet kaya mezarı göze çarpar. Şehrin güneybatı bölümlerindeki kayalıklarda ise tıpkı Fethiye Telmessos'dakilere benzeyen kaya mezarları, Kepezbaşı denilen bölgede ise Roma ve Bizans dönemine tarihlenen bina kalıntıları bulunmuştur.

Oktapolis Antik Kenti

Okapolis Antik yerleşiminin, bugünkü Elcik, Sabunlu ve Kızılkaya köy sınırları içinde kurulduğu tespit edilmiştir. Ptolemaios ve Herbez tarafından şehrin ismi mezarlardaki kitabelerden okunarak Oktapolis sekiz şehir adını aldığı saptanmıştır. Şehir içinde yer alan ve Kayadibi Köyünün kuzeyini kaplayan yalçın kayalar üzerinde kaya mezarlarına rastlanır. Mezarlar Likya dönemine aittir. Ancak şehrin diğer kalıntıları Roma ve Bizans zamanında kaldığı belirlenmiştir. Mezarlar sarp kayalar üzerine yapıldığından çıkmak ve yaklaşmak oldukça zordur. Kayadibi Köyü içinde de yer yer sur kalıntılarına rastlanır. Oktapolis sınırlarını oluşturduğu kabul edilen bu surlar içinde kiler ve mesken kalıntıları vardır.

Delikli Kavak / Tilos Antik Kenti

Elcik- Bozbel arasında yöreye hakim bir tepe üzerinde bulunan kaya mezarları, sur kalıntıları ve yer mezarlarını Oktapolis antik kent sınırları içine girer. Tepenin güney ucunda bir adet kaya mezarına rastlanır.Önünde geniş bir düzlük ile ucunda bir adet kaya mezarına rastlanır. Önünde geniş bir düzlük ile mutfağı andıran raflar vardır. Etrafı sur ile çevrili olan tepenin üstünde de kesme taşlar, yer mezarları ve taştan yapılmış çeşitli şekiller bulunur. Tepenin güney, batı ve kuzey batı rafları sur kalıntıları ile kaplıdır. Ancak doğu ve kuzeydoğusundaki yalçın kayaların bulunmasından dolayı hiçbir kalıntıya rastlanmaz. Adını yörede bulunan ve asırlara meydan okuyan bir kavaktan alan yere, Dalamana 47 km uzaklıkta olup, özel veya köye ait taşıtlarla ulaşılır.

Beçin Kalesi

İlçe merkezine 5 km. mesafedeki Beçin Beldesi sınırları içerisinde yer alan Beçin Kalesi, antik dönem kalıntıları üzerine Menteşe Beyliği zamanında inşa edilmiştir.

Gökova / Azmak

Gökova ve Gökova Körfezi, Marmaris'in 30 kilometre kuzeyinde bulunmaktadır. İstanbul ve İzmir istikametinden Marmaris'e gelenler Gökova Körfezini çok iyi bilirler. Bölgenin yüksek rakımı ziyaretçilere muhteşem manzara ve doğal güzellikleri seyretme imkanı sunmaktadır. Marmaris'e giden her araç mutlaka Gökova tepelerinde mola verir ve bölgenin manzarasını seyreder. Gökova körfezi aynı zamanda dünyanın en iyi kitesurf ve kiteboard merkezlerinden birisidir. Gökova körfezi'nin kıyısında yer alan popüler tatil beldesi Akyaka ve hemen yanıbaşındaki Azmak nehri, meşhur Kleopatra adası ve Kleopatra plajı ve Akbük Koyu, Gökova körfezinin gezip görülmeye değer yerlerinin başında gelmektedir. Gökova Körfezi aynı zamanda eşsiz koyları ve tarihi ile mavi turların da popüler uğrak noktalarından biridir.

Kleopatra Adası

Sedir Adası Kerme Körfezi'nde bulunan görülmeye değer güzellikte, antik kalıntılarla dolu üçlü bir ada grubunun en büyüğüdür. Muğla'nın Ula ilçesi sınırları içinde yer alır. Antik çağdaki ismi Kedrae veya Cedrae olup, adada bu dönemden kalma kalıntılar bulunmaktadır.

Ortaca

Ortaca topraklarının olduğu yer, Antik Çağ devrinde Karia sınırları içerisindeydi. Hz. İsa'nın doğumundan önce Helenistik dönemde, 12 yıl 8 ay imparatorluk yapan Makedonya Kralı Büyük İskender MÖ. 336 ve 323 yılları arasında tarihin en büyük komutanlarından biridir. MÖ. 334 yılında Büyük İskender tarafından ele geçirilen Karia sınırları içerisindeki Ortaca toprakları da Makedonyalıların olur. Daha sonra Mısır Kraliçesi Kleopatra' nın sahibi olduğu Akdeniz ve Ege sahilleri içinde bulunan Ortaca' da bir süre Mısır egemenliği altında kalır. MÖ. 192 yılında Ortaca toprakları Roma egemenliği altında girer. Selçuklu Türkleri 1100 yılında Anadolu'ya girince, 26 Ağustos 1071 Malazgirt Meydan Savaşında Selçuklu Hükümdarı Alpaslan Bey komutasındaki Türk orduları; Bizans İmparatoru Romanos Diogenis ve 200 bin kişiden oluşan askerlerini yenip dağıtmasıyla Anadolu kapıları Türklere açılır. Böylece Ortaca' da İstanbul haricindeki diğer Anadolu bölgeleriyle bir Doğu Roma sınırlarından çıkar. Selçuklu Türkleri Anadolu' nun tamamına hakim olurlar.

1261 - 1451 yılları arasında Anadolu Beylikleri Döneminde Ortaca Menteşeoğulları hâkimiyetinde kalır. 1451 yılında Osmanlı İmparatorluğu zamanında, Padişah Fatih Sultan Mehmet döneminde Menteşe Beyliğiyle beraber Ortaca, Osmanlı topraklarına dahil olmuştur. Menteşeoğlu Orhan Beyden, Fethiye İlçesi ile Ula İlçesi arasındaki toprakları Hasan Çavuş satın alır. Ortaca topraklarının sahibi Hasan Çavuş, bu gün ki Akkuyu mahallesinin olduğu bölgeyi; Göçebe Yörüklerinden Teke Aşireti' nin Sarı Tekeli kolu Cinaliler sülalesine satar. Kurtuluş Savaşı yıllarında Ortaca işgalden etkilenmez. 600 yıl hükümdarlık süren Osmanlı İmparatorluğunun dağılmasından sonra, 1923 yılında genç Türkiye Cumhuriyeti kurulur.

Göçebe olan Cinaliler sülalesi içinde o yıllarda develerin, atların, katırların heybelerini ve çadırların dikimini yapan kişinin adı da Ali' dir. Dede ismi Cin Aliler olarak anılan bu sülalede ki Terzilik becerisi diğer köylerde ün salınca; Ortaca' nın adı 'Terzi Aliler' olur. O yıllarda İlçemizin yerleşim alanı bugün ki Ortaca - Dalaman çıkışındaki trafik lambalarının ve bugün ki Hükümet Konağı nın olduğu yerdir.

Dalaman Çayı

Dalaman çayı, Gölhisar ilçesinin güneyindeki Yeşilgöl dağlarından doğar, Ortaca ve Dalaman ilçe sınırlarını çizerek, Akdeniz'e dökülür. Dalaman çayı Akdeniz ve Ege bölgelerinin sınırını oluşturur. Toplam uzunluğu 229 km, havza alanı 3.500 km²'dir.

Asma Eski Köprü ( Tarihi Akköprü )

Köyceğiz ilçesinde adını Dalaman nehri üzerinde kurulacak baraja veren tarihi Akköprü, yıl boyunca çok sayıda ziyaretçi ağırlar.. Geçmişte Ege ile Akdeniz'i bağlayan tek köprü olan Akköprü, MS 3. yüzyılda Romalılar tarafından yapıldı.

Kleopatra Hamamı

Muğla Göcek'te bulunan Kleopatra Hamamı Koyu yat turlarının en çok tercih ettiği koylardan biridir. Bölgede Likyalılar döneminden tarihi kalıntılar yer almaktadır. Koyun sularının altında tarihi hamam kalıntılarına rastlanmaktadır. Koy adını Kleaopatra'nın yaptırdığı söylenen bu hamamdan almıştır.

Dalyan (Kaunos Antik Kenti)

Muğla Dalyan'a yakın Köyceğiz sınırları içinde bulunan, bir diğer adı da "Kbid" olan antik kent. Dalyan Boğazı'nın öbür yakasında bulunan kent bir mitosa göre Miletos'un ikiz çocuklarından biri olan Kaunos tarafından Karya - Likya sınırında kurulmuştur.

Datça

Datça Yarımadası, Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilmiş olması dolayısıyla bozulmamış doğası, 235 kilometrelik sahil şeridi ve 52 koyu, zengin flora ve faunası, Knidos Antik Kenti ile gelecekte bölgenin en önemli turizm merkezlerinden birisi olmaya adaydır. Datça’nın birçok mavi bayraklı plajı bulunmaktadır. Bunlardan bazıları; Aktur Tatil Sitesi Plajı, Aktur Kamping Plajı, Karaincir Plajı, Hastanealtı Plajı, Periliköşk Plajı, Billurkent Plajı olarak sıralanabilir.

Çevre turizmi açısından geniş olanaklar mevcut olup, Bodrum ve Fethiye arasında yoğunlaşan Türkiye yat turizminin odaklandığı bir yer olarak önem taşır. Öte yandan yörelerimizde tatillerini geçiren yerli ve yabancı turistler için trekking, sörf, yelken gibi doğa ve su sporlarının yapılabileceği ideal ortamlara sahiptir. Sürekli esen rüzgarı ile nemin hissedilmediği tatil imkânını sağlaması ve bol oksijeni dolayısıyla sağlık turizmi için de ideal bir yerdir.

Geleneksel yöntemlerin hakim olduğu tarımsal etkinlikler ilçe ekonomisinin temelini oluşturur. Bu sektördeki girdi; temel ürünler olan badem, zeytinyağı ve güz domatesinden sağlanmakla beraber ilçede narenciye, incir ve üzüm gibi çeşitli meyve türleri ve çok az miktarda da serada turfanda sebze üretilmektedir. İlçedeki bir diğer önemli ekonomik kaynak da arıcılıktır. Üretimi yapılan iç/çağla badem, domates ve balın önemli bir bölümü dışarıya satılırken, üretilen zeytin ve zeytinyağının büyük bir bölümü çiftçinin kendi ihtiyacını karşılamakta, çok az bir bölümünün satılmaktadır.

Selimiye

Selimiye, Muğla ilinin Marmaris ilçesine bağlı mahalle Bağlı ilçe merkezine yaklaşık 35 km uzaklıkta deniz kıyısındadır. Halkı balıkçılıkla geçinir. Türkiye'nin önde gelen yat limanlarından Sığliman koyu da Selimiye'de bulunmaktadır.

Bozburun

Muğla'nın en popüler tatil ilçelerinden biri olan Marmaris'in Bozburun beldesi, ülkenin güney batısında konumlanıyor. Belki de ülkenin tatil beldeleri arasındaki en düşük nüfusa sahip olan yerdeki halkın geçim kaynağı balıkçılık ve tekne yapımı olarak süregelse de, turizm bölgeyi ayakta ve canlı tutan en önemli faktör oluyor. Marmaris'in marinasındaki yatların ve guletlerin çoğunluğu da Bozburun yapımı olarak limanda sergileniyor. Sessiz, sakin ve temiz çevresiyle ön plana çıkan ve tatilcilerin ilgi odağı olan Bozburun, çok sayıda konaklama tesisi ve restoranları ile gelen ziyaretçilere hizmet veriyor. Bozburun otelleri gerçekleştirdikleri dönemsel kampanyalar ve uygun fiyat aralıklarıyla yerli ve yabancı turistleri kendisine çekmeyi başarıyor. Adını doğasından almış olan Bozburun'un dağları boz renginde ve doğal bir buruna sahip olduğu turistler tarafından fark ediliyor. Doğal güzelliğini tüm dünyaya duyuran ve oldukça konforlu olan Bozburun apart otelleri yerli turistler tarafından sıkça tercih ediliyor.

Yuvarlakçay

Köyceğiz’de yer alan Yuvarlakçay’ın popülerliği özellikle son birkaç yılda önemli bir artış gösterdi. Güney Ege’nin şirin bölgesi, buz gibi bir çayın etrafına konuşlanmış durumda. Buz gibi dediysek sözün gelişi değili buraya ayaklarınızı sokmak bile gerçek anlamda bir cesaret işi. 6-7 derece civarında bir sıcaklığa sahip olan sulara, insanlar en az 3-4 denemeden sonra ayaklarını sokabiliyor. Çayın hemen üzerine kurulmuş çok sayıda salınacak bulunuyor. Birkaç metre üzerinden o ferahlığı hissetmek bile çöl sıcaklarına yaklaşan günlerde büyük bir mutluluk. Suyun bu kadar soğuk olmasının en önemli nedeni Sandras Dağı’ndan gelen kar sularından besleniyor olması.

Yeşil Vadi

Fethiye’ye yakın olup bilinen bir doğa güzelliği olan, Yeşil Vadi kampçıların her yaz uğradığı uğrak noktalardan birisidir. Yapılan yorumlara göre işletmenin memnuniyet oranı oldukça yüksek. Fakat yinede kamp severler için sessiz sakin ve eşsiz doğası ile güzel bir ücretli kamp alanıdır. Tatlı suya doyayım derseniz ideal bir nokta.

Kayaköy

Kayaköy, bir tepenin yamacına kurulmuş tarihi bir yerleşim alanı. Rumlar döneminden kalma bu köy, 1923 yılındaki mübadele ile birlikte terkedilmiş ve burada Türkler yaşamaya başlamış. Ancak Türklerin buraya alışamaması üzerine yurdun farklı yerlerine göçler yapılmış ve köy kaderine terkedilmiş. 1957 Fethiye Depremi ile köy çok hasar görmüş ve bir daha da onarılmamış. Kayaköy’ü ziyaret ettiğinizde bir hayalet şehirde dolaşıyormuş hissine kapılıyorsunuz. Evlerin hüzünlü duruşları bizi en çok etkileyen şey olmuştu.
Teke Yarımadası’nda bulunan Likya uygarlığının bir parçasıdır Karmylassos. MÖ 3000’lere dayanan geçmişini köyün baktığı geniş düzlükte yer alan lahit ve kaya mezarlarından anlayabilirsiniz. Antik dönemde Telmessos olarak bilinen Fethiye’nin 8km güneyinde yer alan köy, Likya kalıntılarının üzerine 19. yüzyılın sonlarına doğru inşa edilmiş. Köyde şapel, okul gibi yaşam standartlarında yapılar da bulunuyormuş. Köyde ağırlıklı olarak Rumlar yaşıyormuş. Rumlar bu köyü Levissi derken, Türkler ise Taşlıköy diyormuş.

Saklıkent Kanyonu

Antalya ile Muğla sınırını çizen Eşen Çayı’nın kolu olan Karaçay’ın oluşturduğu, Saklıkent Milli Parkı‘nın içerisinde yer alan doğa harikası bir güzellik. Büyük bölümü Muğla’nın Seydikemer ilçesinde bulunan Saklıkent Kanyonu, Antalya’nın Kaş ilçesine komşu.
Suyun kolaylıkla aşındırdığı kalkerli arazide, fay çatlaklarının da yardımıyla sarp ve derin bir yapıda oluşan kanyonun uzunluğu 18 km, yüksekliği ise 200 metreye ulaşıyor. Kanyonun tabanı şiddetli akan suyla dolu olduğundan su içinden giriş mümkün değil. Kanyonun dik yamaçlarına demir çubuklarla tutturulan 200 metrelik tahta köprüden girilen kanyon, özellikle yaz aylarında bölgeyi ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası.

Milas

Muğla iline bağlı Milas, plajları, gölleri, antik kentleri, Türk ve İslam eserleriyle görülmeye değer bir turizm beldesidir.
Milas (MYLASSA) Batı Karia’nın en önemli ve en büyük merkezlerinden biridir. Kent, Sadra Dağı’nın etekleri ile bu dağın önündeki tepelere kurulmuşken, zamanla ovaya doğru yayılmıştır. Zeus Karius mabedinin burada oluşu ve Zeus Labranda mabedinin de buraya çok yakın bulunması Mylassa’yı (Milas) Karia’nın dini merkezi haline getirmiştir.
Karya'nın en önemli kentlerinden biri olan antik Mylasa, mitolojiye göre adını Akdeniz' de Aiolia Adası'nda oturan ve rüzgarlara hakim olan Aiolos'un neslinden gelen Mylasos'tan almıştır. Mylasa adının sonundaki "asa" eki, Milas'ın çok eski zamanlarda kurulduğunu göstermektedir(M.Ö. 3.000).
M.Ö.334'de Asya seferine çıkan Büyük İskender Güney-Batı Anadolu'yu ve bu arada Milas'ı da almış hemen sonra elde ettiği toprakları Karya Kraliçesi Ada 'ya vermiştir.
Mylasa M.Ö. 143'de Roma imparatoru Macmilius'un isteği üzerine bir sınıf anlaşmazlığına hakemlik etmiş ve bu tarihten sonra Roma Valilerinin başkanlık ettiği mahkemelerin merkezi haline gelmiştir. Bizans döneminde piskoposluk merkezi olan Milas, daha sonra Selçuklu, Menteşeoğulları ve Osmanlıların eline geçmiştir.

Yediler Manastırı

Muğla-Milas, tarihi kalıntılarının zenginliğiyle uzun bir gezi sunacak sizlere. Bafa Gölü'nün güzelliği, Herakleia Antik Kenti'nin ve Keramos Antik Kenti'nin cezbeden geçmişi arasında keyifli saatler yaşamak tatilinize unutulmayacak anlar ekleyecek.
Bu sayfamızda sizlere bölgenin bir diğer tarihini sunan Yediler Manastırı'ndan bahsedeceğiz. Yediler Manastırı kaya blokları içinde bulunuyor. Manastıra bir avludan giriliyor ve iki kilise, bir şapel, sarnıç ve keşiş hücrelerinden oluşuyor. Bununla birlikte manastırın duvarlarındaki örgüler görülmeye değer detaylar arasında. Yediler Manastırı Gölyaka Köyü'nün hemen kuzeyinde kalıyor ve köklü tarihiyle yeni ziyaretçilerini bekliyor.

Ören / Akbük

Ören Gökova Körfezi sahilinde yer alan ve günümüzde Muğla'nın Milas ilçesine bağlı bir mahalledir.Yakın zamanlara kadar kullanılan eski ismi Gereme, antik çağdaki ismi Keramos'tur.

Bodrum Kalesi

Bodrum Kalesi, Türkiye'nin liman kenti Bodrum'da yer alan ve 1402 yılında St. Jean Şövalyeleri tarafından Aziz Peter Kalesi adıyla inşa edilmiş kale. Bodrum'un simgesi haline gelmiş kale, 1960 yılından beri "Sualtı Arkeoloji Müzesi" olarak kullanılanmaktadır.
Kalenin yaptırılma nedeni, güçlenmekte olan Osmanlı Devleti tehdidine karşı Şövalyeler'in anakarada güvenli bir bölge ihtiyaçları olmuştur. Zaten bir kale inşa edilmiş olan Kos' a yakın olan Bodrum, kalenin inşa yeri olarak seçilmiştir. Kalenin yapıldığı bölgede Dorlar zamanından kalma savunma temelleri ile 11. yüzyıldan küçük bir Selçuklu kalesi bulunmaktaydı. 1402-1522 yılları arasında St. Jean Şövalyeleri tarafından kontrol edilmiş kale tek bir millet yerine İtalyan, Fransız, Alman ve İngilizlerin ortak eseridir. Kalenin farklı bölümleri farklı zamanlarda inşa edilmiştir. Şapel 1406, İngiliz Kulesi 1413, ilk duvarlar ise 1437 yılında tamamlanmıştır.

Gümüşlük / Bodrum

Gümüşlük Bodrum denilince ilk akla gelen noktalardan biri. Bodrum’un yerlileri tarafından halen köy olarak anılsa da 2012 yılında mahalle statüsü verilen Gümüşlük kendine has havası, sahil boyunca sıralanan balıkçıları, Türkiye’den ve dünyadan çok önemli sanatçıları ağırlayan Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali ile bugün bir marka haline gelmiş durumda. Gümüşlük Bodrum seyahatlerinde muhakkak uğranması gereken bir lokasyon, size tavsiyemiz Bodrum’a gelmişken bir gününüzü burayı keşfetmek için ayırmanız, emin olun tarihi sit alanı olarak koruma altına alınmış olan bu huzurlu köyde harika zaman geçireceksiniz.
Beldenin ev sahipliği yaptığı görülebilecek yerlerden biri de Eklisia Kilisesi. 400 yıllık bir Ortodoks şapeli olan taştan inşa edilmiş kilise bugün deyim yerindeyse bir sanat merkezi haline gelmiş durumda. Kilisede yaz aylarında caz, klasik müzik gibi birçok farklı türde konserler düzenleniyor ve dünyanın dört bir yanından sanatçılar kilisede performanslar sergiliyor. Yani Eklisia Kilisesi hem tarihi bir mimari eser olarak hem de bir sanat merkezi olarak beldenin kesinlikle en önemli ve özel mekanlarından biri.

Mazıköy

Gökova Körfezi'nin kuzey sahilindeki nefes kesici konumu ile antik Karya günlerine dayanan bir sahil kasabasıdır. Aslında bir köy değil de hepsi karayoluyla birbirine bağlanan 8 köyden oluşan bir settir. Bunlardan altısı bile yürüyüş için harika parkurlar içeriyor ve hepsini Akarca'dan Çakıllıyalı’ya (Taşlıyalı) ve İnceyalı'dan, Sedef'e kadar uzanan ve aynı zamanda Hurma ve Ilgın'dan geçen bir yol ile keşfedebiliyorsunuz. Kisebükü, Hurma, Ilgın ve Sedef köyleri ve koyları, Gökova'dan hareket eden tekneler için önemli duraklar haline gelmişlerdir. Bugün, birçok köyde pansiyonlar, apartmanlar, villalar ve restoranlar bulacaksınız ve bunlar günlerinizi geçirmeniz için oldukça yeterli.

DEVRECAR CAR RENTAL

INTERNATIONAL

ARAÇ FİLOMUZ

SİZİN TERCİHİNİZ

[email protected]
+90 232 251 23 13
+90 532 318 14 34 / TR
+90 532 235 35 45 / EN
Atif bey mah. Feridun Pözüt cad. No:24/C
Gaziemir-Izmir havalimanı yanı
İzmir / Türkiye
© COPYRIGHT Devrecar 2005 - 2024 Tüm hakları saklıdır.

Kapat